Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
T.C.Vatandaşı Doğu Türkistanlı bir 2 Uygur Türkü Kardeşler 20 ay kaldıkları Doğu Türkistan’daki Çin Nazi/Toplama Kamplarında Çinli işgalcıların kendilerine Türk-Müslüman oldukları için sürekli aşağılayarak dışladıklarını, ve sürekli hakaret ve ayırımcılık yaptıklarını bildirdi.
Çin’in toplama kamplarında yargı önüne çıkarılmadan ucu açık hapiste tutulan Yaşları büyük Uygurlar ve onların çocuklarının ailelerinden koparılması ile ilgili haberler bir hayli gündeme getirilirken,Uygur Çocuklarının ” Yatılı Okullar (Yataklık Mektep) adını verdiği Çocuk Toplama kamplarında tutulan çocukların durumu Kuçar kardeşlerin anlattıkları ile ilk dafa medyaya yansımaktadır.
Aysu ve Lütfullah Kuçar Kardeşler ABD’nın önde gelen devlet Medya kuruluşlarından NPR radyosuna yaptıkları açıklamalarda 20 ay kaldıkları Çocuk Toplama Kamplarındaki Uygur çocuklarına ve kendilerine yönelik fiziksek ve psikolojik baskı ve zulümleri şöyle anlattı :
” Babam 2010’li yıllarda Urumçi’de Türk tekstil ve giyim eşyaları satan bir dükkan açmıştı.Biz 2 kardeş Türkiye’de doğduk ve Annem ve babamla birlikte Urumçi’ye gittik, Bir süre burada bir Uygur İlk Okuluna devam ettik. 2017 ‘de Çin yönetimi T.C.Vatandaşı olan Babamı zorla Urumçi’den Türkiye’ye sınır dışı etti. Çin vatandaşı olan Annemle birlikte bizleri de tutukladılar. Annemi bizden zorla ayırarak büyüklerin tutulduğu Toplama kamplarına hapsetti. Beni ve kardeşimi ise çocukların hapsedildiği Yatılı Çocuk Kamplarına koydular. Biz diğer Uygur çocuklar ile birlikte tutuluyorduk. Çinli Kamp yöneticileri Uygur çocuklarının saçlarını zorla sıfıra kesiyor sürekli aşağılayarak hakaretler ediyorlardı. Yapılan hakaretler ise, çocukların etnik Uygur ve Müslüman oldukları için aşağılayıcı, tahkir edici sözlerden oluşuyordu. Sınıf Nezaretçileri ise Çocuklara çok sert ve kaba davranıyor ve sürekli azarlayarak onları baskı altında tutuyorlardı.Talimatlara uymadığı veya ödevlerini tam yapamayan çocukları ise ışık olmayan karanlık odalara kapatılarak cezalandırıyordu.” şeklinde konuştu.
Çin Kuçar Ailesini Paramparça Ediyor
Ailenin babası Abdullatif Kuçar 1980’lı yıllarda Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleşiyorlar. Bu arada memleketi Kuçar’dan bir Uygur hanım ile evleniyor ve eşini Türkiye’ye yanına getiriyor. Aysu ve Abdullatif İstanbul’da dünyaya geliyor.Baba Kuçar daha sonra Urumçi’de Türk ürünü kıyafetler ve Türk tekstil ürünleri satan bir dükkan açıyor. Aile bir arada mutlu yaşamakta iken,2017’de Çin yönetimi Bbaba Kuçar’ı zorla Türkiye’ye sınırdışı ediyor Çin Vatandaşı olan Annenin Pasaportunha el konuluyor ve 20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. 2 çocuğun ise kendisinden ayrılarak Çocuk Kampına hapsediyor. Kuçar Kardeşler ise,Urumçi Üçtaş(Çince Sendunbi) semtindeki bir Yatılı Okul’a konuluyor. Şubat/2018 – Aralık/2019 tarihleri arasında 23 ay süre ile bu Çocuk Kamplarında tutuluyor. Kuçar Kardeşler kendilerinin bu kamplaarda fiziksel ve psikolojik baskı ve aşağılamalara maruz kaldıklarını söylüyorlar. Babasının radyoya anlattıklarına göre çocuklarının psikolojik travmadan hala kurtulamadıklarını ve Psikolog yardımı ile bu travmadan kurtulmaya çalıştıklarını bildiriyor. nezaretinde
Baba Kuçar Çocuklarını Kurtarmak İçin Mücadeleye Başlıyor
Baba Abdullatif Kuçar Türkiye’ye geldikten sonra çocuklarını kurtarmak için büyük bir mücadeleye girişiyor. 80 yaşındaki Annesi Paşahan Kuçar ile birlikte Ankara’ya giderek Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine müracaat ediyor. Bu arada Pekin Büyükelçiliğiine de onlarca mektup yazıyor. sonuçta Dışişleri Bakanlığının girişimi ile kendisine çocuklarını Türkiye’ye getirebilmesi için 10 günlük bir Çin vizesi alınıyor. Urumçi hava alanında kendisi uçaktan iner inmez yanına bir Çin Polisi kendisini koruma bahanesi ile veriliyor ve bu Çinli Polis kaldığı 10 gün içinde 24 saat yanından hiç ayrılmıyor ve bütün temas ve görüşmelerine nezaret ediyor.
Çocuklarını Türkiye’ye Getiriyor
Baba Kuçar Dışişleri Bakanlığımızın yardımı ile Çin Büyükelçiliğinden aldığı 10 günlük vize ile Urumçi’ye gidiyor ve Türk Vatandaşı olan Kamptakı çocuklarını teslim alıyor.Kendisini kendi evi veya yakınlarınnın evlerinde kalmalarına da müsaade etmiyor ve otelde kalmaya mecbur ediyor. Türkiye’ye dönüş öncesi Hapisteki anneyi ziyarete gidiyor.tutulduğu hücrenin kapısındaki delikten 10 dakika süre ile görüşüp vedalaşmalarına müsaade ediliyor. Annenin ve çocukların bir birlerine sarılmaları veya uzaktan da olsa ağlamalarına sert uyarılar ve tehditler engelliyorlar. Baba Baba Kuçar’a Çin Güvenlik yetkilileri kendisinin çocuklarının kampta tutulduğuna dair kimseye bir şey söylememesini ve basına açıklama yapmamasını aksi takdirde Hapisteki Annenin cezasının daha da uzayacağını ve hatta hayatının tehlikeye bile gireceğini söyleyerek yazılı belge imzalatıyor.
Kuçar Ailesi 2 Yıl Suskun Kalıyor
Baba belki eşinin belki bir gün serbest bırakılacağını ve ailesine kavuşacağı ümidi ve eşinin daha fazla baskı görmemesi için bu durumdan kimseye bahsetmiyor ve basına da hiç bir şekilde açıklama yapmıyor. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen, hapisteki Annenin durumunda hiç bir olumlu gelişme olmuyor ve bir kez bile olsa telefonla görüşemiyor. Bu durum karşısında geçtiğimiz ay aile durumu değerlendirerek ailenin başına gelenleri basına anlatmaya ve Uygurların durumu hakkında uluslararası topluma açıklama yolunda yolunda karar alıyorlar. ABD.Fransa,Japonya başta bir çok ülkenin haber ajansları medya ve Tv.kanalları çocuklar ile ilgili haberler yaparak dünyaya duyuruyor.
Çin Polisi Telefon ile Tehdit Ediyor
Bunun üzerine Çin Polisi Baba Kuçar’a telefon açarak kendisini tehdit ediyor.Çin Polisi ” Sen imladığın Taahhütnameye sadık kalmadın.Çocuklarını medya konuşturdun.Eşinin durumunu düşün ve iimzaladığın belgenin içeriğini asla unutma”” şeklinde şantaj yapmaya çalışıyor.Bunun üzerine Baba Kuçar : Ben eşimi serbest bırakacaksın ümidi ile 2 yıldır kimseye konuşmadım ve suskun kaladım,Ben sözümü tuttum.Ama Çinliler yanı sizler tutmadınız.Senin tehditlerin artık bana sökmez.Ben senin eşime,bana ve çocuklarıma yaptıklarını ve Uruumçi’den beni zorla sınır dışı ederek onbinlerce dolar kıymetindeki mallarımı nasıl gasbettiğinizi ve tam yasa dışı baskı ve zulümlerinizi tüm dünyaya anlatmaya devam edeceği.” sözleri ile telefonu kapatıyor.
Kuçar Çin Vatandayı Eşin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ile Urumçi’de Konuştuğu için Hapsedildiğini söylüyor
Kuçar ailesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’in Başbakan iken Nisak/2012’de Urumçi’de Geleneksel Uygur Pazarı (Çong/Büyük Bazar)’i ziyaret ettiğinde hapisteki Annenin Türkiye’de bir kaç yıol kaldığı ve Türkçe bildiği için kendisine hoş geldiniz diyerek konuşmasını bahane ederek kendisini ttukladığını ve 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirtiyor.
BENZER HABERLER