logo

trugen jacn
15 Şubat 2022

ÇİNLİLER KAMPTAKI UYGUR ÇOCUKLARI SÜREKLİ AŞAĞILIYOR VE HAKARETLER EDİYORDU

UYGUR HABER  VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

T.C.Vatandaşı Doğu Türkistanlı bir  2 Uygur Türkü  Kardeşler 20 ay kaldıkları Doğu Türkistan’daki Çin Nazi/Toplama Kamplarında  Çinli işgalcıların kendilerine Türk-Müslüman oldukları için sürekli  aşağılayarak dışladıklarını,  ve sürekli hakaret ve ayırımcılık yaptıklarını bildirdi.

Çin’in toplama kamplarında  yargı önüne çıkarılmadan ucu açık  hapiste  tutulan Yaşları büyük Uygurlar ve onların  çocuklarının ailelerinden koparılması ile ilgili haberler  bir hayli gündeme getirilirken,Uygur Çocuklarının ” Yatılı Okullar (Yataklık Mektep) adını verdiği Çocuk Toplama kamplarında tutulan çocukların  durumu   Kuçar kardeşlerin anlattıkları ile  ilk dafa medyaya  yansımaktadır.

Aysu ve Lütfullah Kuçar Kardeşler  ABD’nın önde gelen devlet Medya kuruluşlarından  NPR  radyosuna yaptıkları açıklamalarda 20 ay kaldıkları Çocuk Toplama Kamplarındaki  Uygur çocuklarına  ve kendilerine yönelik   fiziksek ve psikolojik  baskı ve zulümleri  şöyle anlattı :

” Babam   2010’li yıllarda  Urumçi’de Türk tekstil ve giyim eşyaları satan bir dükkan açmıştı.Biz  2 kardeş  Türkiye’de doğduk ve    Annem ve babamla birlikte Urumçi’ye  gittik, Bir süre burada bir Uygur İlk Okuluna devam ettik.  2017 ‘de  Çin yönetimi T.C.Vatandaşı olan Babamı zorla Urumçi’den  Türkiye’ye  sınır dışı etti. Çin vatandaşı olan Annemle birlikte bizleri de tutukladılar. Annemi  bizden zorla ayırarak büyüklerin tutulduğu  Toplama kamplarına  hapsetti. Beni ve kardeşimi ise çocukların hapsedildiği  Yatılı Çocuk Kamplarına koydular. Biz  diğer Uygur çocuklar ile birlikte tutuluyorduk.  Çinli Kamp yöneticileri   Uygur çocuklarının saçlarını zorla sıfıra kesiyor sürekli aşağılayarak hakaretler ediyorlardı. Yapılan hakaretler ise,  çocukların etnik  Uygur ve Müslüman oldukları  için aşağılayıcı, tahkir edici sözlerden oluşuyordu.  Sınıf Nezaretçileri ise Çocuklara çok sert ve  kaba davranıyor ve sürekli  azarlayarak  onları  baskı altında tutuyorlardı.Talimatlara uymadığı veya  ödevlerini  tam yapamayan çocukları  ise  ışık olmayan karanlık odalara kapatılarak  cezalandırıyordu.” şeklinde konuştu.

Çin Kuçar Ailesini Paramparça Ediyor

Ailenin babası Abdullatif Kuçar 1980’lı yıllarda Türkiye’ye göç ederek İstanbul’a yerleşiyorlar. Bu arada memleketi Kuçar’dan bir Uygur hanım ile evleniyor ve eşini Türkiye’ye yanına getiriyor. Aysu ve Abdullatif İstanbul’da dünyaya geliyor.Baba Kuçar daha sonra  Urumçi’de Türk  ürünü kıyafetler ve Türk tekstil ürünleri  satan bir dükkan açıyor.  Aile bir  arada mutlu yaşamakta iken,2017’de Çin yönetimi Bbaba Kuçar’ı zorla Türkiye’ye sınırdışı ediyor Çin Vatandaşı olan Annenin Pasaportunha el konuluyor  ve  20 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.  2 çocuğun ise kendisinden ayrılarak  Çocuk Kampına hapsediyor. Kuçar Kardeşler  ise,Urumçi Üçtaş(Çince Sendunbi)  semtindeki bir Yatılı Okul’a konuluyor. Şubat/2018 – Aralık/2019 tarihleri arasında  23 ay  süre ile  bu Çocuk Kamplarında  tutuluyor. Kuçar Kardeşler  kendilerinin bu kamplaarda fiziksel ve psikolojik  baskı ve aşağılamalara maruz kaldıklarını söylüyorlar. Babasının radyoya  anlattıklarına göre çocuklarının psikolojik travmadan hala kurtulamadıklarını ve   Psikolog  yardımı ile bu travmadan kurtulmaya çalıştıklarını bildiriyor. nezaretinde

Baba Kuçar Çocuklarını Kurtarmak İçin Mücadeleye Başlıyor

Baba  Abdullatif Kuçar Türkiye’ye geldikten sonra çocuklarını kurtarmak için büyük bir mücadeleye girişiyor. 80 yaşındaki Annesi Paşahan Kuçar ile birlikte Ankara’ya giderek Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm devlet yetkililerine müracaat ediyor. Bu arada Pekin Büyükelçiliğiine de onlarca mektup yazıyor. sonuçta Dışişleri Bakanlığının  girişimi ile kendisine çocuklarını Türkiye’ye getirebilmesi için 10 günlük bir Çin vizesi alınıyor. Urumçi hava alanında kendisi uçaktan iner inmez yanına bir Çin Polisi kendisini koruma bahanesi ile veriliyor ve  bu Çinli Polis kaldığı 10 gün içinde 24 saat yanından  hiç ayrılmıyor ve bütün temas ve görüşmelerine nezaret ediyor.

Çocuklarını Türkiye’ye  Getiriyor

Baba Kuçar Dışişleri Bakanlığımızın yardımı ile  Çin Büyükelçiliğinden aldığı 10 günlük vize ile Urumçi’ye gidiyor ve   Türk Vatandaşı olan Kamptakı çocuklarını teslim alıyor.Kendisini kendi evi veya yakınlarınnın evlerinde kalmalarına da müsaade etmiyor ve  otelde kalmaya mecbur ediyor.   Türkiye’ye dönüş öncesi  Hapisteki anneyi ziyarete gidiyor.tutulduğu  hücrenin kapısındaki delikten 10 dakika süre ile görüşüp vedalaşmalarına müsaade ediliyor. Annenin ve çocukların bir birlerine sarılmaları veya uzaktan da olsa ağlamalarına  sert  uyarılar ve tehditler engelliyorlar. Baba Baba Kuçar’a  Çin Güvenlik yetkilileri  kendisinin çocuklarının kampta tutulduğuna dair kimseye  bir şey söylememesini ve basına açıklama yapmamasını aksi takdirde  Hapisteki Annenin  cezasının daha da uzayacağını ve hatta hayatının tehlikeye  bile gireceğini söyleyerek yazılı  belge imzalatıyor.

Kuçar Ailesi 2 Yıl Suskun Kalıyor

Baba belki  eşinin belki bir gün serbest bırakılacağını ve ailesine kavuşacağı ümidi ve eşinin  daha fazla baskı görmemesi için  bu durumdan kimseye bahsetmiyor ve basına da hiç bir şekilde  açıklama yapmıyor. Aradan 2 yıl geçmesine rağmen, hapisteki Annenin durumunda hiç bir olumlu gelişme olmuyor ve bir kez bile olsa telefonla görüşemiyor. Bu durum karşısında geçtiğimiz ay aile durumu değerlendirerek  ailenin başına gelenleri basına anlatmaya ve Uygurların durumu hakkında uluslararası topluma açıklama  yolunda yolunda karar alıyorlar. ABD.Fransa,Japonya başta bir çok ülkenin haber ajansları medya ve Tv.kanalları çocuklar ile ilgili haberler yaparak dünyaya duyuruyor.

Çin Polisi Telefon ile Tehdit Ediyor

Bunun üzerine Çin Polisi Baba Kuçar’a telefon açarak kendisini tehdit ediyor.Çin Polisi ” Sen imladığın Taahhütnameye sadık kalmadın.Çocuklarını medya konuşturdun.Eşinin durumunu düşün ve  iimzaladığın belgenin içeriğini asla unutma”” şeklinde şantaj yapmaya çalışıyor.Bunun üzerine Baba Kuçar : Ben eşimi serbest bırakacaksın ümidi ile 2 yıldır kimseye konuşmadım ve suskun kaladım,Ben sözümü tuttum.Ama Çinliler yanı sizler tutmadınız.Senin tehditlerin artık bana sökmez.Ben senin eşime,bana ve çocuklarıma yaptıklarını ve Uruumçi’den beni zorla sınır dışı ederek  onbinlerce dolar kıymetindeki mallarımı nasıl gasbettiğinizi ve tam yasa dışı baskı ve zulümlerinizi tüm dünyaya anlatmaya devam edeceği.” sözleri ile telefonu kapatıyor.

Kuçar Çin Vatandayı Eşin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ile  Urumçi’de  Konuştuğu için  Hapsedildiğini söylüyor

Kuçar ailesi  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’in Başbakan iken Nisak/2012’de Urumçi’de  Geleneksel  Uygur Pazarı (Çong/Büyük Bazar)’i ziyaret ettiğinde hapisteki Annenin Türkiye’de bir kaç yıol kaldığı ve Türkçe bildiği için kendisine hoş geldiniz diyerek konuşmasını bahane ederek kendisini ttukladığını ve 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirtiyor.

Share
1035 Kez Görüntülendi.