TÜRKİYE’DEKİ DOĞU TÜRKİSTANLI UYGUR SIĞINMACILARDAN 80 KİŞİ NORVEÇ’E İLTİCA ETTİ
Kuzey Avrupa Ülkelerinden İsveç Krallığı geçtiğimiz aylarda Uygur mültecilerin taleplerinin kabulü ve işlemlerinin basıtleeştiriilmesi kararından sonra 2014’den beri Türkiye’de yaşayan ve bir türlü T.C. olamayan Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinden bu ülkeye gelen Uygur mültecileri kabul etmeye başladığı açıklandı. İsveç’in önde gelen gazetelerindennrk.no/urix’te yayınlanan konu ilgili haber yorumunu bilgilerinize sunuyoruz.(UYHAM)
Daha dün 32 Çin vatandaş Doğu Türkisanlı Uygur ülkemize geldi. Eylül ayı başından beri ülkemize gelen Uygur mülteci sayısı 80 rakamını aştı.
NRK’nın tesbitlerine göre gelen bu mülteciler geçmiş yıllarda ülkelerinden kaçarak Türkiye’ye sığınan ve yıllardan beri bu ülkede yaşayan Uygurlardan oluşuyor.
Buunların Türkiye’de nasıl kaldıkları tam net değil. UDI Kurumnun istatistiklerine göre, Çin vatandaşlığı olduğu bildirilen bu sığınmacılar, ülkemize sığınan Afganların sonraki een kalabalık mülteci guruubu olduğu bildiriliyor. Uygurlardan oluşan bu sığınmacı grubu,Råde’deki ulusal kabul merkezinde kalıyorlar
Norveç Uygur Komitesi Sekreteri Adilcan : Türkiye’de Yaşayan Uygurlar Zor Hayat Şartları Sebebiyle Geldi
an Abdurihim, şu anda Türkiye’den gelen sığınmacıların nedeninin bu iade anlaşması ve Çin’in Türkiye üzerindeki baskısı olabileceğine inanıyor.FOTOĞRAF: ÖZEL Adiljan Abdurihim, Norveç Uygur Komitesi sekreteridir. Bu rakamların çok şaşırtıcı olduğunu söylüyor.
Gelenleri, Türkiye’de kalan Uygurlar için daha zor koşullar olduğuna inandığı şeylerle bağlantılı görüyor.
Uygurlar Türk, Müslüman bir halktır. Uygurların çekirdek bölgesi, birçok Uygur’un Doğu Türkistan dediği Çin’deki Sincan Eyaletidir.
Türkiye’den değişen politika
Norveç göçmenlik makamlarının bağımsız uzman kuruluşu olan Landinfo, bu yıl Şubat ayındaki bir notta Türkiye’deki Uygurların koşullarını ve Çin ile Türkiye arasındaki ilişkinin durumu nasıl etkilediğini ele aldı.
Türk makamları daha önce Çin’den gelen Uygur mültecilere aktif olarak yardım etmişti.
Ancak 2015’ten sonra Türkiye’nin politikası değişti, landinfo yazıyor. Bu, ertesi yıl, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin’e resmi bir ziyarette bulunduğu yıl netleşti.
Aynı yıl, 2016 yılında Türkiye’de yaşanan darbe girişimi, Türkiye’nin Batılı müttefiklerinden daha da uzaklaşmasına neden oldu. Ülke ayrıca, çok ihtiyaç duyulan yabancı yatırımı getireceği umuduyla Çin Kuşak ve Yol projesinin bir parçası olmaya çalışıyor. Notta, “Bu koşullar, Türkiye’nin son yıllarda Çin’in Uygurlara yönelik zulmünü eleştirirken çok daha temkinli olmasına neden oldu” denildi.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre, Çinli yetkililer Sincan eyaletinde kontrolü sıkı tutuyorlar. Af Örgütü raporları, Uygurların genellikle ayrılıkçı faaliyetler şüphesiyle hapse atıldığını belgeliyor. Af Örgütü’ne göre işkence görüyorlar, ağır çalışma kamplarına yerleştiriliyorlar ve idam ediliyorlar. Bu ağır insan hakları ihlalleri, işsizlik ve ayrımcılığa dayalı olarak artan etnik huzursuzluk döneminde meydana geliyor. İnsan hakları grubu Af Örgütü’ne göre, son on yılda Uygurlar sosyal, ekonomik ve kültürel haklarında ciddi bir kısıtlama yaşadı.
Uygurların İzlenmesi
Landinfo’ya göre, çeşitli kaynaklar Türkiye’de yaşayan Uygurların Çinli yetkililer tarafından kapsamlı bir şekilde gözetlendiğini bildiriyor. Bu esas olarak Sincan eyaletinde hala ailesi olan insanlarla ilgili.
Türkiye ile Çin arasında 2017 yılında bir iade anlaşması imzalandı, ancak iki ülke de anlaşmayı hemen onaylamadı. Ancak Aralık 2020’nin sonuna doğru Çin Ulusal Meclisi anlaşmayı onayladı. Landinfo’ya göre, bu, Türk parlamentosunda anlaşmaya bazı muhalefetlere rağmen, Türkiye’nin onayı için baskıyı artırıyor.
Norveç Uygur Komitesi Sekreteri Adiljan Abdurihim, şu anda Türkiye’den gelen sığınmacıların nedeninin bu iade anlaşması ve Çin’in Türkiye üzerindeki baskısı olabileceğine inanıyor. Son haftalarda Norveç’e gelenlerle, Råde’deki varış merkezine henüz konuşmak için zamanı olmadı.