UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM
Bağımsız Uygur Mahkemesinin 2. oturumu Mahkeme Başkanı Prof.Dr. Sir y Jeffrey Nice’nin açış konuşması ile başladı. Mahkeme Başkanı Nice konuşmasında, Uygur Mahkemesinin yapılmasındaki amaç ve hedeflerini açıkladı.
Başkan Nice şunları söyledi : ” Bağımsız Uygur mahkemesinin ilk oturumu 04-07 Haziran tarihleri arasında 2.cisi ise bugün başlayacak ve 13 Eylül’ee kadar sürecektir.Bağımsız Mahkememiz Çin hükümetinin Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerine dair belge, bilgi ve kanıtları toplayacak ve değerlendirecektir. Uygur Mahkemesi, hiçbir maddi çıkar sağlama amacı taşımamaktadır. Mahkeme Başkanı olarak ben dahil gönüllü 7 Hukukçu ve Avukat ile Uzmandan oluşmaktadır. Uygur Mahkemesi tamamen tarafsız ve bağımsız olup, herhangi bir ülke veya kuruluştan bağımsız olarak çalışmaktadır. Mahkeme sadece Uygurların haklarını savunan siyasi aktivistlerden biri asla değildir.
Daha sonra konuşan Uygur Mahkemesi Yargıçların biri olan uluslararası insan hakları avukatı Hamid Sabi şunları ifade etti : ” Uygur Mahkemesine sık sık saldırılar yapılıyor. Çin bize yaptırımlar uyguladı ve telefonlarımıza çeşitli sıradışı mesajlar gönderiyor ve tehdit içeren e-postalarla bizi korkutmaya ve yıldırmaya çalışıyor. Çin hükümetinin resmi siber saldırganları(Hackerleri) mahkeme öncesi tanıklık yapmak bahanesi için kayıt yaptırıyormuş gibi sayfamıza saldırdı. Her zaman Çin’in baskısı altındaydık, ancak bunların hiçbiri nihai kararımızı etkilemeyecek. Uygur Mahkemesi her zaman tarafsızlığı koruyacaktır. Çin hükümetinin kararlarımızı etkilemesine izin vermeyeceğiz. Bu, sözlerimi buradan Çin hükümetine çok önemli bir sinyal olması amacı ile ifade ediiyorum.” dedi.
Mahkemenin 2.Celsesi Başlıyor
1- Mahire Mezensov’unu ifadesi
İkinci duruşma 10 Eylül 22021 Cuma günü Londra saatiyle 09.00’da başladı. İlk tanık olarak Avustralya’da yaşayan Mahire Mezensov dinlendi. Bayan Mahire, Çin hükümeti tarafından 25 yıl hapis cezasına çarptırılan kocası Mirzat Tahir hakkında ifade verdi. Kocası Mirzat Tahir’in ilk olarak Nisan 2017’de tutuklandığı ve daha sonra salıverildiğini belirterek : ” Eşim Mirzat Tahir geçen yılın Eylül ayında üçüncü kez yeniden tutuklanarak hapsedildi ve bu yıl Nisan ayında kendisinin 25 yıl hapis cezasına çarptırıldığı haberini aldım. söyledi. Kocam ve diğer tüm Çinli olmayan Türk tutuklu ve hükümlüler (hapishanede veya kamplarda) dini inançlarını, etnik kimliklerini, dinlerini ve kültürlerini inkar etmeye zorlandıklarını duydum. Çin yönetimi onları dönüştürerek Çinlileştirmeye çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.
Mahkemeden avukatlar ve uzmanlar Tanık Mihray Mezensov’dan kocasının tutulduğu hapishane ve buradaki sistem hakkında çok detaylı sorular sordular.
2. Tanık Halmuhammed Ruzahan
2. Tanık olarak Japonya’da yaşayan Halmuhammed Rozahun dinlendi, Ruzahun Çin yönetiminin, hapiste tuttuğu ağabeyisi üzerinden kendisine şantaj yaptığını Ağabeyisinin serbest bırakılması karşılığında Çin istihbaratına bu ülkede yaşayan Uygurlar hakkında istihbarı bilgileer vermesini istediğini ve bu konuda kendisini teehdet eettiğini anlattı. Ruzahun Mahkemeye ağabeyi hakkında kendisi ile telefon iletişimi kuran Çinli yetkililere ait görüntülü kayıtları ve tehdit içerikli baskılarını anlatan bir kayıdı de delil olarak sundu ve Çin yönetiminin kendisi gibi diasporada yaşayan tüm Uygurlar hakkında baskı kurduğunu onları kendilerine çalışması için şantaj yaptıklarını de ifade etti. Çin yönetimi kara elini diasporada yaşayan Uygurlar üzerine de uzatarak her türlü baskıyı uyguladığını söyledi.
3.Tanik Dr.Alice Anderson
Yıllardır Uygurlar ve Çin’in onlara yönelik insan hakları ihialleri üzerinde çalışan Uygur beşeri bilimleri araştırmacısı Dr. Alice Anderson daha sonra ifade verdi. Alice Anderson, Uygur İnsan Hakları Projesi(UHRP)nin hazırladığı 2020 yılı “İdeolojik Değişim” raporunun içeriği hakkında konuştu. Rapor, Hoten’ın Karakaş ilçesinde büyük çaplı bir kollektif tutuklama olayıyla ilgili olarak Karakaş Belgeleri adı ile sızdırılmış belgelere dayanıyor.
Dr.Anderson sözlerini şu cümlelerle tamamladı : ” Çin yönetimi,sadece Hoten’ın Karakaş ilçesine bağlı Bostan köyünde 311 Uygur’u toptan tutuklamıştır. kişi Tutuklular arasında bir tek Han Çinlisi yoktur.Tamamı Uygurlardır. “Çinli yetkililer ‘Uygurlar özgürdürler.” sözleri ile propaganda yapıyor. Ancak, görünen ve gerçek şu ki, Uygurlar asla özgür değiller.”
4. Araştırmacı Prof.David Tubin
Dr. Alice Andarson’un ardından Sheffield Üniversitesi’nde Doğu Asya çalışmaları Merkezi öğretim Üyesi Prof.Dr. David Tobin tanık olarak ifade verdi. Prof.Tobin Çin’in Uygur bölgesindeki Türk halklarına yönelik etnik temelli soykırım uygulamaları hakkında bilgi verdi. ÇKP Yönetiminin Doğu Türkistan’daki hukuki olmayan ve Ülkenin kaynaklarını sömürmesi ile öne çıkan Devlet İçinde Devlet olarak tanımlanan Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Uygur bölgesindeki sözde Üretim ve İnşaat Ordusunun rolünü ve bu yasa dışı yapılanmanın Uygur bölgesinde Uygurlara karşı nasıl baskıcı ve zulüm politikalar uyguladığını anlattı.
4- İnsan Hakları Atkivisti Teng Biao
Bir avukat ve insan hakları aktivisti olan Çin asıllı Teng Biao tanık olarak ifade verdi.Avukat Biao konuşmasında Çin yönetimlerinin tarih boyunca insan hakları ihlalleri ile azınlıklara yönelik baskı ve zulüm uygulamaları hakkında konuştu. Çin yönetiminin “Mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı Çin tipi toplama kamplarında tutulan insanlara her türlü baskı, zulüm ve işkencenin yapıldığını belirterek ” Ancak, ÇKP yönetiminin Uygur bölgesindeki toplama kamplarının en acımasız yerler olduğunu, buralarda tutulan Müslüman Uygur ve diğer Türk kadınlarına tecavüz ve cinsel istismarın yaygın olarak uygulandığını vurguladı.
5- Uygur Aktivist Abdulhekim İdris
Yakın zamanda yayınlanan Kızıl Cehennem adlı kitabının yazarı de olan Abdulhakim İdris, Çin yönetiminin İslam dünyasını nasıl sömürgeleştirdiği öörnekler vererek anlattı. ÇKP yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere uyguladığı insanlık dışı baskı,zulüm,etnik ayırımcılık ve zorla dönüştürme Kadınların zorla kısırlaştırılması ve diğer cinayetlerinin bir etnik soykırım olduğunu belirtti . Çin’in İslam ülkelerine ekonomik yardım ve yatırımlar yaparak Uygur meselesinde “sessizlik Kalmaları ” için onları satın aldığına dair örnekler vererek açıkladı.
6- Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW) Çin Bölümü Başkanı Maya Wang
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Hong Kong merkezi Çin bölümünün Direktörü ve araştırmacı olan Bayan Maya Wang Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihilallerini anlatmak üzere tanık olarak ifade verdi. HRW.Çin Bölümü Direktörü Wang tanık olarak şunları ifade etti : ” ÇKP Yönetimi Uygur bölgesinde geniş çaplı bir izleme sistemi olan “Entegre İşletim Platformu (IJOP)” hakkında bilgi verdi ve bu sistem aracılığı ile Uygurları sürekli izlediğini örnekler vererek anlattı. IJOP sisteminin özellikle Uygurlardan veri toplamak ve depolamak için kullanıldığını söyledi. Çin hükümetinin yüksek teknolojili bir gözetleme sistemiyle Uygurların kontrolünü nasıl ele geçirdiğini ve Uygur bölgesini nasıl bir açık hava hapishanesine dönüştürdüğünü ayrıntılı olarak anlattı.
7- China File Ddergisinin Editörü Jessica Batke
” Çin’in Yargı sisteminde her Uygur Masumiyetini kanıtlayana kadar her Uygur ‘günahkar’ olarak kabul edilir.”
Toplantının sonunda ABD-Çin ilişkileri üzerine araştırmaları yayınlayan çevrimiçi bir dergi olan China File’ın Kıdemli Editörü Bayan Jessica Batke, Çin Komünist Partisi’nin genel yapısı hakkında ayrıntılı bir açıklama yaptı.
Çin Komünist Partisi’nin Uygur bölgesindeki üst düzey organlarında Uygur kadrolara yer verilmediğini belirten Bakte,yönetimin tüm yüksek mevkilerine özellikle Çinliler atanıyor. Yanı Özerk Uygur bölgesinde etnik Çinliler hakim ve iktidarda. Bu durum uzun süredir devam eden bir olağan bur alışkanlıktır. Ayrıca ebeveynleri kampta tutulan çocuklar yatılı okullara götürülerek Çinliye dönüştürülüyor. Uygur bölgesinden başka Çin’de başka hiçbir yerde böyle bir yatılı okul yok. Bu, Uygur dilini kısıtlamayı ve Uygur çocukların sadece Çince konuşmasını sağlamayı amaçlayan bir sistemdir. Sözde ‘yoksulluğu hafifletme’ hareketi, sadece bir zorla çalıştırma biçimidir. “İnsanlar kamplara gönderiliyor ve ardından da onları işletme ve Fabrikalarda Köle/İşçi olarak çalıştırıyorlar.
Bağımsız Uygur Mahkemesinde yer alan Hakimler, Avukatlar,Hukukçular ve uzmanlar Uygur tanıklar ile diğer ifade veren uzman ve Araştırmacılara sorular sordukları görüldü.
China File editörü Jessica Batke’nin ifadesinin ardından Uygur Bağımsız Mahkemesi Başkanı Prof.Dr.Sir Jeffrey Nice, bugünkü celsenin sona erdiğini belirterek oturumu kapattığını bildirdi.
Bağımsız Uygur Mahkemesi duruşmaları kurumsal sayfasından ve YouTube kanalından canlı olarak yayınladı.
Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/uyghur-tribunal-2-09102021221714.html