ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIM İÇİN YARGILANACAĞI MAHKEMENİN 2.CELSESİ LONDRA’DA BAŞLADI

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin yönetiminin İşgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer Türk soylu ve Çinli olmayan Halklara yönelik  insanlık dışı etnik  soykırım cinayetleri için yargılanacağı Bağımsız Uygur Mahkemesi’nin 2. oturumu İngiltere’nin başkenti  Londra’da  10 Eylül 2021 Cuma günü saat 10,oo itibariyle başladı.

Bağımsız Uygur Mahkemesi kurumsal internet Sitesinde  verilen bilgilere göre 10 -13 Eylül 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 2. oturumda  Mahkemece toplanan belgeler ve kanıtlar ile Çin’in  Soykırım cinayetlerinin  mağdurlarının  diasporada yaşayan  aile ve yakınlarından bir gurup Uygur Türkü katılacak .ÇKP Faşist işgal yönetiminin mağdur ettiği Uygurların aile ve yakınları  Mahkeme’de ailelerinin maruz kaldığı baskı, zulüm ve işkenceler ile ilgili bildikilerini kanıtları ile mahkemeye sunacak ve Çin işgal yönetiminin işlediği insanlık dışı soykırım cinayetleri için   cezalandırılmasını  talep edecekler.

Ünlü İnsan hakları avukatı ve eski Yoguslavya Savaş Suçluları Mahkemesinin  Savcısı  Prof.Dr. Sir Geoffrey Nice’nin  Başkanlık edeceği 2.Celsenin oturumlarına katılmak ve tanıklık etmek üzere Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa başkanlığında kalabalık bir heyet dün itibariyle Londra’ya gelmişti. Avrupa Birliği Ülkeleri, ABD.Kanada.Avustralya ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan ÇKP Faşist işgal yönetiminin  toplama kampları ile Hapishanelere hapsettiği mağdurlarının yurt dışında   yaşayan aile ve yakınlarının bir kısmı tanık olarak şikayetlerini vermek üzere Londra’ya gelmiş olup, diğerleri yaşadıkları ülkelerde dijital platform üzerinden mahkemeye  görüntülü olarak tanıklık edecekler. Bağımsız Uygur Mahkemesinin 2.oturumunu takip etmek üzere İngiltere’de yaşayan Doğu Türkistanlılar ile diğer ülkelerden bir çok Uygur Türkü Mahkemeyi takip etmek üzere  Londra’ya  geldiği bildirildi.

Bunların yanı sıra Çin’in Doğu Türkistan’daki Çin tipi Nazi/Toplama kamplarının tesbiti ve tutuklulara yapılan insanlık dışı cinayetleri ile ilgili yaptığı araştırmalar yapan ve bu araştırma raporlarını uluslararası topluma duyuran Alman İnsan Hakları uzmanı Dr.Adrian Zenz olmak üzere bir çok İnsan hakları uzman ve aktivistleri mahkemede ifade verecekler. Uygur mağdurların aile ve yakınları ile insan hakları aktivistleri ve uzmanları Mahkeme Heyetine Çin Nazi kamplarında haksız ve hukuksuz hapiste tutulan yakınları hakkında şikayetlerini beyan edecek ve Çin’in Uygurlara karşı işlediği insanlığa karşı soykırım cinayetlerine ait bilgi ve kanıtları sunacaklar ve işgalci gaspçı sömürgeci ÇKP nazilerinin işledikleri bu insanlığa karşı suçları için cezalandırmalarını talep edeceklerdir

13 Eylül 2021 günü sona erecek 2.oturumdan sonra Mahkeme Heyeti kendilerine sunulan bilgi,belge ve kanıtları değerlendirecek ve bu yılın Aralık ayında  düzenlenecek 3.oturumda Çin işgal yönetiminin  işgalindeki Doğu  Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik baskı,zulüm,etnik ayırıımcılık ve diğer insanlık suçlarının BM.İnsan Hakları Sözleşmesinde tanımlanan Soykırım suçu olup olmadığına karar verecek.

Bağımsız Uygur Mahkemesi (Uyghur Tribunal) özel  bir Mahkeme  olup,geçmişte işlenen savaş suçluların tesbiti ve bu insanlık suçunu işleyenlerin cezalandırılması amacı ile kurulan bir bağımsız mahkemelerin bir benzeridir. Mahkeme İngiltere yönetiminin denetiminde olup,aldığı kararların bir resmiyeti bulunmamaktadır .Yalnız mahkemenin geçmişte aldığı  adil ve tarafsız kararları ile uluslararası toplum nezdinde büyük bir itibar ve saygınlığa sahip olduğu bilinmektedir.Mahkemenin toplanması aşamasında İşgalci Çin keendi ekonomik ve siyasi gücünü kullanarak engel olmaya çalışmış ancak,bunun başaramamış ve Mahkemenin toplanmasına engel olamamıştır.  Bağımsız Uygur Mahkemesi Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki  etnik temelli  uygulamalarının  SOYKIRIM olduğu yolunda karar verirse  ÇKP Faşist işgal yönetimi  uluslararası toplum önünde   ve insanlığın vicdanında mahkum edilmiş   ve   günden güne azalan  uluslararası prestijisi tamamen yok olmuş olacaktır.