Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)
Doğu Türkistan’dan, Çin işgal yönetiminin baskı,zulüm ve etnik soykırımlarına dayanamayan,ve varını yoğunu satarak İşibirlikçi Çinli İnsan kaçakçı ve Mafyasına binlerce dolar ödeyerek ve ölümü göze alarak Güney doğu Asya ülkelerine sığınmak zorunda kalan Müslüman Uygur Türkü Mültecilerin bu ülke’deki dramları bir bir su yüzüne çıkıyor.
Tayland’dan Türkiye’ye gelebilen Mültecilerin bu konuda anlattıkları ise, vicdanları sızlatıyor ve yürekleri parçalıyor.
Çinli insan kaçakçılarına büyük paralar ödeyerek Vietnam üzerinden gelen Uygurları Kaçakçı Çetelerinin elemanları buradan gizlice daha serbest ve yaşanabilir bir ülke sayılan Tayland’a bırakıyorlar. Bir süre ormanlarda saklanan bu Mülteciler,eğer yakalanmazlar ise,bir yolunu bularak Malezya ve Endonezya üzerinde üçüncü bir ülkeye gidebiliyor ve hedefine ve selamete böylece ulaşıyor. Yakalananlar ise,Tayland Göçmen Bürosu tarafından Ormanlar’daki kamplara Kapatılıyor ve Polis nezaretinde ve çok kötü şartlarda tutuluyorlar. Yasadışı yollardan Tayland’a gelenlerin cezası 6 ay hapis olmasına rağmen,bu Mültecileri kabul edecek Ülke bulunamadığı için son durumları Medya’ya yansıyan 300 kişilik gurup gibi,aylarca bu kamplarda yaşamak zorunda kalıyorlar.
Bu kamplarda tuvalet,banyo ve en önemlisi yeterli su bulunmuyor.Tutuklu Uygurlara yeterli yiyecek ve yaşam malzemeleri de verilmiyor. Çok kötü şartlarda yaşamak zorunda bırakılıyorlar. En önemlisi de sürekli tehlike ve korku ile yaşıyorlar.Çin yönetimi,Ülkelerindeki Çin zulmünden kaçmak zorunda kalan Uygur mültecileri buralarda da rahat bırakmıyorlar.Bu ülkelere baskı yaparak bu insanların kendi vatandaşları olduklarını ve kendilerine geri eskortlar verilmesini talep ederek korku salıyor ve Çin’in diplomatları sık sık kamplara gelerek bu mültecileri tehdit ediyorlar. Bu yüzden bu insanlar kendilerinin Türk olduklarını.Türkiye’de yaşayan halkın yakınları,akrabaları ve hatta kardeşleri olduğunu belirtiyorlar. Türkiye’mizin ve bin bir meşekkatle elde edebildikleri ay yıldızlı albayrağımızın gölgesine sığınıyorlar.
Geçenlerde bir kamptan 100 kişinin kaçtığı medya’ya yansıdı.Kaçanların biri Hür Asya Radyosuna verdiği bir demeçte, yeterli derecede beslenemediklerini,şartların çok kötü olduğunu en önemlisi,sürekli Çin’e iade edilmek korkusu yaşadıklarını,bu nedenle Çin’in zulmüne tekrar dönmektense ölümü göze alarak kaçtıklarını açıkça dile getirdi.
Kamp(ta tutulanların geçerli pasaport veya kimliği olmadığı için hastalandıklarında Hastaneler kabul etmiyorlar.Saklanarak kaçak yaşayanlar ise,hastalansalar da deşifre olacakları ve tutuklanacakları korkusu ile Doktora da gidemiyorlar. Kendi kendilerini bildikleri yöntemle tedavi etmeye çalışıyorlar.
Bu durumdan en çok etkilenenler ise,küçük çocuklar oluyor. Daha birkaç aylık emzikli çocukların bünyeleri bu ülkelerin iklim şartlarına uyum gösteremiyor ve çabuk hastalanıyorlar. Alışık olmadıkları iklim, sürekli yağışlar, çok nemli sıcak hava zaten yeterli beslenemeyen ve bünyeleri zayıf olan Çocukları vuruyor.
Gelen Müteci Uygurların anlattıklarına göre,şimdiye kadar bu kamplarda kendisinin tesbitlerine göre onlarca çocuğun çeşitli hastalıklara yakalandıkları ve Hastaneye kabul edilmediklerinden tedavii olamadığı ve çok basit hastalıklardan dolayı de hayatını kaybettiklerini ifade ediyorlar.
Hayatını kaybeden çocukların cesetleri Kamp yetkililerince Hastane morglarına teslim ediliyor.Ölen bu çocukların pasaportları veya her hangi bir ülke vatandaşı olduğunu gösteren bir belgeleri olmadığı için cesedi ailesine verilmiyor Veya teslim etmeleri karşılığında Malezya ve Tayland’lılar 1000 – 2 bin $ arasında rüşvet talep ediyorlar.
Uzun süredir bu ülke’de yaşayan ve adının Sofu Reis olduğunu açıklayan bir Türkiye Türkü’nün Haber Merkezi’mize anlattıkları ise insanı isyan ettirir mahiyette ve tamamen insanlık dışı bir durumu yansıtıyor.
Geçen Mart ayında Malezya’da vefat eden 3 aylık bir çocuğun cesedi tam 7 ay Hastane morgun’da tutulmuş ve Mülteci ailesine verilmemiş.Uygur aile Sofu Reis Kardeşimize ağlayarak yalvarmış ve cesedin morgdan alınmasını ve defnedilmesini,paralarının olmadığını de belirterek kendisinden yardım istemis. Sofu Reis Kardeşimiz kendisinin ve tanıdıklarından topladığı yardımlar de verilecek rüşvete kafi gelmeyince, Kualalampur ‘daki Türkiye Büyükelçiliği’ne müracaat etmiş. Elçilik personelinin de yardımları ile yeterli parayı temin etmiş ve Hastane Morguna gerekli parayı ödeyerek cesedi teslim alabildiğini ifade ediyor. 3 aylık Kız çocuğunun cesedi Morg’da simsiyah kömüre döndüğünü kemikten başka bir şey kalmadığını, dehşetle gördüğünü söylüyor. Yarı yanmış odun haline gelen zavallı kızın cesedini para karşılığı satın alarak Malezya nin Kedah eyaletinin Alor setar sehrindeki bir Kabristana ancak, defnedebildiğini ifade ediyor.
Malezya halkı her ne kadar Müslüman ise,de bu gibi insani ve dini konularda çok duyarsız ve din kardeşliği noktasında ise, çok lakayıt ve ilgisiz olduğunu ifade ediyor. Her işin rüşvet ve para ile ancak,yapılabildiğini belirtiyor.
Ülkemize gelen Mülteci Uygurlar,Tayland ve Malezya’da iken.yakalandıkları bir çok deri ve benzeri hastalıklardan hala müstarip olduklarını söylüyorlar. Yetkililerimizin,Hayırsever halkımızın, Türk doktorlarının ve Hastanelerimizin yakın ilgisi ve şafkatlı tutumu sayesinde tedavi edilmekte olduklarını ancak,tam iyileşemediklerini bildiriyorlar.
Konunu uzmanları ve gelen Mülteci Müslüman Uygur Türkleri şu ortak noktada fikir birliği içindeler. O da şu ; bu insanlar bir an önce Türkiye’ye getirilmedikleri takdirde Çin’ın baskılarının sonuç alma ve bu mülteciler Çin’e geri götürülmesi ihtimalının çok yüksek olduğunu, bu Mazlum Kardeşlerimiz ilkel kamplarda, sağlıksız ve kötü şartlardan ve hastalıklardan kurtulsalar bile, İşgalcı Çin’in baskı ve zulmünden ve idamından kurtulmalarının mümkün olmadığını ifade ediyorlar.
TEŞEKKÜR : Malezya’da bulunan Müslüman Uygur Türkü Kardeşlerimizle yakından ilgilenen,yardımcı olan,bunların hayatına ait bilgi ve resimleri bizimle paylaşan ve bu ülke’de yaşayan çok değerli Kardeşimiz Sofu Reis Bey ile Tayland’dan gelen bu konuda bizleri bilgilendiren Mülteci Uygur Türkü Kardeşlerimize çok teşekkür ederiz .
Etiketler: Çin » Genel » Görüş Yorum » Gündem » HaberBENZER HABERLER