Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Ben Cevlan ŞİRMEHMET, Uygur Türk’üyüm, İstanbul’da yaşıyorum.
Doğu Türkistan’in Gulca kentinde devlet memurluğundan emekli Annem Suriye Tursun hakkında bir bilgi veya haber almak için Çin Başkonsolosluğu önünde beklemekteyim.
Annem Doğu Türkistan’daki milyonlarca Uygur Türk’ü gibi 2018 yılının başlarında aniden Çin polisleri tarafından tutuklanmıştır. İlk önce bir seneye yakın toplama kampında tutulduktan sonra, 2019 yılının sonlarında adaletsiz ve savunma hakkı verilmeden ve avukat tutmasıne izin verilmeden hukuksuz bir şekilde 10 yıllık hapse çarptırılmıştır.
Annem 1964 doğumlu, uzun süre Korgas ilçesinde devlet memuru olarak çalışmıştır. Çin’in hukuki gerekliliklerini yerine getiren, hiçbir suça karışmamış olan bir vatandaştı.
Aldığım bilgilere göre, annem onun 2013 mart ayında Çin’in düzenlediği bir haftalık seyahat grubuyla Türkiye’ye gelmesi ve Türkiye’de benimle görüşmesi esas suçu olarak gösterilmekle beraber beni Türkiye’de okutması yine Çin üniversitelerine yapılan saygısızlık suçu annemin üzerine yüklenmiştir.
Annem Suriye Tursun Çin vatandaşı ve Çin’in verdiği pasaportla seyahat etmiştir. İster Çin yasalarında olsun ister uluslararası yasalarda olsun kendi ülkesinden başka bir ülkeye seyahat edip geri dönmek ve çocuklarını yurt dışında okutmak hiçbir zaman suç teşkil etmez.
Çin’in yasalarına uymayarak, adaletsiz bir şekilde yargılanıp hapse mahkûm edilen annemin şu an hangi ceza evinde olduğunu ve hangi şartlarda hapiste tutulduğunu bilmiyorum.
2017’den beri Doğu Türkistan’da suçsuz yere tutuklanan milyonlarca Uygurların çoğu 15 seneden fazla hapse çarptırılması, onların çoğunluğunun Çin’in iç bölgelerine götürülmesi, hapistekilerin iç organlarını çalarak uluslararası kara borsa oluşturmaları, hapis ve kamplarda ki işkence ve köle işçilik, hapis ve toplama kamplarında ki ani ölümler ve kaybolmalar, beni annemin durumu hakkında çok büyük korku ve endişelere sevk etmektedir.
Annem Suriye Tursun Doğu Türkistan’daki milyonlarca Uygurlar gibi suçsuz ve ben bir evlat olarak annemin nerede, nasıl bir durumda olduğunu bilmenin hakkım olduğunu düşünüyorum.
Ben kendimin ve başka insanların hukukunu korumak amacıyla hukuk fakültesini bitirdim, fakat benim okuduğum ve güvendiğim hukuk benim annemi korumama yetmedi.
Ben annemin durumunu öğrenmek için ilk önce Türkiye’de ki Çin büyükelçiliğine başvurdum, fakat Çin Büyükelçilikten annemin haksız yere cezaya çarptırılmasından başka annemin nerede ve hangi durumda olduğuna dair hiçbir bilgi elde edemedim. Çin büyükelçiliğine yaptığım başvuru, telefonla aramalarım, faks gönderme ve yüz yüz görüşme sonucunda dahi bir sonuç elde edemedim.Bu nedenle benim gibi aile ve yakınları Çin Nazi/Toplama kamplarında tutulan Kamp Mağduru Uygur Kardeşlerim ile birlikte 18 Aralık 2020’den beri yasal haklarımızı kullanarak İstanbul’un Sarıyer İlçesi Trabya semtinde bulunan Çin Başkonsolosluğu önünde ailemiz hakkında haber almamıza yardımcı olmaları talebi ile oturma eylemi yapıyoru.Ancak,şu ana kadar Çin Başkonsolosluğundan hiç bir yetkili çıkıp bizimle muhatap olmadı.Biz eylemimizi cevap alana kadar sürdürmeye kararlıyız.
BENZER HABERLER